


|
 |

Konu

Umursamazca tüketiyoruz... Ve umutsuzca tükeniyoruz... On binlerce yýldýr üzerinde yaþadýðýmýz yerküreyi, atmosferi, topraðý ve suyu; böyle sorumsuzca yaþamaya devam edersek en geç birkaç yüzyýl içinde tüketmiþ olacaðýz... Küresel ýsýnma ve kuraklýk sonucunda, örneðin tarým üretiminin þimdiden düþmeye baþlamýþ olmasý iyiye iþaret deðil... En kötü senaryo ile randevuya kýsa bir süre var... Ancak kaybolan türler, azalan biyolojik çeþitlilik, erozyon ve yanlýþ kullaným sonucunda verimsizleþen toprak, kirlenen su kaynaklarý, hýzla artan karbon emisyonu ve küresel ýsýnma gibi ölçülebilir olgularýn hepsi yakamýzda... Gýda kýtlýðý, plastikleþen yaþam, artan hastalýklar, fiyat artýþýyla beraber düþen satýnalma gücü ve en önemlisi huzurlu, güvenli ve nitelikli bir yaþama sahip olamamak da cabasý... Kendim için de, çocuklarým, yakýnlarým, öðrencilerim, sevdiklerim için de, bütün insanlýk ve daha kapsamlý bir ifadeyle bütün canlýlar için de böyle bir yaþam istemiyorum... Daha güzel ve anlamlý, daha yalýn ve duru bir yaþamýn peþindeyim... Türkiye’yi gezerek bu kitabý yazarken; TEMA Vakfý’ný kuran ve bugünlere getirenlerin kendileri gibi bu “yalýn ve güzel” amacýn peþinde koþan hemen herkesi bulup bir araya getirmesi, ortak heyecanda birleþtirmesi, gönüllülük esasýyla örnek iþler baþarmasý beni çok olumlu etkiledi... Bu kitapla güzel bir yaþamý kurgulamak için yola çýkan TEMA’cýlarýn izinden gittim... Onlarýn bu cennet coðrafyada býraktýðý izleri sürdüm... Kuruyan bir çayken onlarýn coþan nehriyle buluþtum... Ve her þeye karþýn halen bir umudun var olduðuna inandým...
|