


|
 |

Konu

“Konfüçyüs”ten “Mao’nun cinsel yaþamý”na, “ipek” ve “çay”dan “Madam Çan’ýn cazibesine” Çin tarihi özellikle yabancýlarla iliþkiler üzerinde odaklanarak kat ediliyor.
Yüzyýllar boyunca Çin, kendisine katýlan herkesi Çinlileþtirirken, aslýnda genelde dýþarýdan gelenler tarafýndan yönetilmiþ bir ülke. Orta Asya’nýn bozkýrlarýndan gelen Cengiz Han ve Moðol atlýlarý olsun, Ortaçað’da Ýpek Yolu’nu izleyerek gelen Marco Polo ve diðer Avrupalý seyyahlar olsun, Çin nezdinde uygarlaþtýrýlmalarý gereken yabancýlardý. Bu büyüklük hissi, Avrupa’daki deðiþimlerin etkisiyle 17. yüzyýldan itibaren kýyýlarýna gelen gemiler ve sýnýrlarýný zorlayan yerleþimcilerin baskýsýyla erimeye, Çin topraklarý doðrudan ya da dolaylý olarak yabancýlarýn idaresine geçmeye baþlar. 20. yüzyýl ise, tüm dünyada olduðu gibi savaþlarýn çalkantýlarýyla geçerken, Çin’in komünizm etkisiyle yeniden birliðini oluþturmasý ve gururlu bir yükseliþe geçmesine zemin oluþturur.
|