


|
 |

Konu

Hancý’nýn tüm yapýtlarý bütün olarak incelendiðinde, modern mimariye ödünsüz baðlýlýk, malzeme ve ayrýntýya tam bir hâkimiyet ve çaðdaþ Türk sanatçýlarýyla devamlý iþbirliði gibi nitelikler beliriyor. Uzun meslek yaþamýnda, modern mimarinin giderek kuþkuyla karþý-lanmasý, Post-Modernist yaklaþýmýn Türkiye’de yaygýnlaþmasý onu hiç etkilemedi. Baþlangýçta inandýðý düþünceleri sonuna kadar korudu. Bunun, tutuculuk ya da esneklik yokluðu gibi algýlanmamasý gerek-tiðini, bilinçli bir seçim olduðunu düþünüyorum. Mimarlýðýmýzýn genç kuþaktan birçok önemli isminin de yeniden modern mimarinin sade ve yalýn çizgisini izlemesi onun tuttuðu yolun hâlâ geçerli olduðunu göstermektedir. Bu tutarlýlýðýný, Hancý, “Bir MÝMAT çizgisi oluþturduk” diye nitelendiriyor ki, doðrusu “Hancý çizgisi” olmalýdýr. Malzeme ve ayrýntýya hâkim olmasý, onun mükemmeliyet arayan bir uygulamacý olmasýnýn sonucu olmalýdýr. Mükemmeliyet, modern mimari için her zaman aranan bir nitelik olmadýðý halde Hancý mimarlýðýnýn olmazsa olmaz bir karakteristiðidir. Bu amaçla, yapýlarda ustalarla, atölyelerde üreticilerle birlikte çalýþtýðý biliniyor. Mükemmeli aramada, Sedad Eldem ve Nezih Eldem’e benzediðini düþünüyorum. Bugün mimarlarýn uygulama projeleri hazýrlamalarýna, detay bilmelerine ihtiyaçlarý olmadýðýný söyleyen öðretim üyelerinin bulunduðu bir ortamda, bu özellik, kuþkusuz az rastlanýr bir niteliktir. Hancý’nýn hem kendi kuþaðýndan, hem sonraki kuþaktan meslektaþlarý arasýnda, yapýlarýnda çaðdaþ Türk sanatýndan en çok yararlanan mimar olmasý onun bir baþka seçkin yönüdür. Bedri Rahmi, Füreya Koral, Erol Akyavaþ, özellikle Mustafa Pilevneli’yle yakýn dostluklar kurmuþ, onlarla birlikte çalýþmýþ, onlardan yararlanmýþ ve yapýlarýnda eserlerine yer vermiþtir.
|